Çıkış / Exit

İşleminiz Yapılıyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
English

Müze Giriş Saatleri: Hergün (hafta sonları hariç) 9:00 - 11:30 / 13:00 - 16:00 saatleri arası.

Müze ziyareti ücretlidir.


Ege Üniversitesi Fen Fakültesine bağlı bir Tabiat Tarihi Müzesi kurulması düşüncesi, ilk kez 1963 yılında ortaya atılmış ve 1967 yılında yaşama geçirilmiştir. Tabiat Tarihi Müzesi 1973 yılında Cumhuriyet’in 50. yılı kutlama programı çerçevesinde, doğa ve doğa tarihi ile ilgili objeleri ilk kez topluma sunmuştur. Tabiat Tarihi Müzesi, bir müddet enstitü statüsünde faaliyet gösterdikten sonra, Fen Fakültesi Kurulu’nun önerisi, Senatonun 22.10.1991 tarih ve 11/7 sayılı kararı ve Yükseköğretim Kurulu’nun 19.06.1991 tarih ve 2887 sayılı onayı ile Rektörlüğe “Tabiat Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi” olarak bağlanmıştır.

Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi yapısındaki Tabiat Tarihi Müzesi, Ankara Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğündeki Tabiat Tarihi Müzesinden sonra, Türkiye’de kurulmuş ikinci büyük Tabiat Tarihi Müzesidir. Ayrıca, Fen Bilimlerine bağlı Tabiat Tarihi Anabilim Dalında uyguladığı Yüksek Lisans Eğitim Programı ve doğa tarihi bilim dalında araştırma yapan kadrosu ile Türkiye’nin ilk Üniversite yapısındaki akademik Müzesidir.

Tabiat Tarihi Müzesi, tüm doğa tarihi ve doğa zenginliklerinin toplandığı, korunduğu ve belirli bir sistematik ve evrimsel düzen içerisinde sergilendiği görsel ve bilimsel bir ortamdır. Tabiat Tarihi Müzeleri, bir bağlamda doğanın tüm görkemiyle ve gizemiyle toplumun hizmetine bir zaman tünelinde gibi sunulduğu ortalardır. Ayrıca, doğanın gizemi topluma çeşitli panolarla ve dioramalarla sunulmaya çalışılırken, 4,5 milyar yıl önce oluşmuş dünyamızın geçirdiği evrimi anlamaya, öğrenmeyi ve sorgulamayı da amaçlamaktadır.

Merkez elemanları tarafından müzeyi ziyarete gelenlere sunulan çeşitli konferanslar, film ve slayt gösterileri (evrenin, gezegenlerin ve yeryuvarının oluşumu, canlı ve cansız evrim, volkanizma ve depremler gibi) doğayı tüm kanıtlarıyla topluma daha yakından tanıtmaktadır. Bu etkinlikler, toplumu ve özellikle ilköğretim ve lise öğrencilerini çevremizdeki tüm doğa olayları hakkında bilgilendirmeyi, doğayı sevmeyi, korumayı ve onun bir parçası olduğumuz bilincini yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, merkez elemanları tarafından doğadaki tüm canlıların özellikle nesli tükenmekte olan kuşlar ve memelilerin koruma altına alınması gerekliliği toplumun tüm kesimlerine dönük olarak vurgulanmaktadır. Bu işlevleri yanısıra, Tabiat Tarihi Müzesi, Türkiye’nin zengin paleofauna, paleoflora, kayaç-mineraller ve güncel biyolojik zenginlikleri ile ilgili çalışmalar yaparak bunları çeşitli yayınlarla bilim dünyasına tanıtılmakta; aynı zamanda yurtiçi ve yurtdışı benzer kuruluşlarla işbirliğine olanak sağlayan bir araştırma merkezidir.

Müzedeki objelerin bir kısmı bağış olup, bağışlayan kişi veya kuruluşun adı belirtilmektedir. Bağış yapanların isimleri Müzede sonsuza kadar yaşayacaktır. Kuruluşundan beri ziyaretçi sayısının her geçen gün sürekli artması, ziyaretçilerin Müze elemanlarına ilginç fosil, kayaç-mineral ve güncel biyolojik objeler hakkında bilgi sağlamaları toplumun Müzeye olan sevgi ve ilgisini göstermektedir. Gelecek kuşaklara aktarabileceğimiz bu kültür ve eğitim merkezinin daha fazla gelişmesi uluslararası standartlara kavuşması doğaya ve kültüre duyarlı olan kişilerin katkıları ile sağlanabilir.

Misyonumuz

Doğa ve doğa tarihine ilişkin objelerin korunması, saklanması ve onlarla ilgili bilimsel çalışmalar yapabilmesi ve onların gelecek kuşaklara aktarılması; toplumun ve tüm eğitim kuruluşlarının eğitim ve öğretimine katkı sağlayarak, bu çalışmaları ulusal ve uluslararası kurumlarla paylaşarak araştırıcı ve yaratıcı doğa bilimcilerin yetişmesine katkı sağlaması ve doğa tarihini çağdaş müzecilik anlayışı içinde toplumla bütünleştirmesidir.

Vizyonumuz

Merkez ve Müzenin bilimsel ve teknolojik açıdan uluslararası standartlardaki çağdaş konuma gelmesi, toplumla bütünleşmesi ve evrensel değerlere sahip olmasıdır.

İlkelerimiz

Doğa tarihi ile ilgili objeleri korumak, saklanmak ve gelecek kuşaklara bozulmadan aktarmak;
Doğa tarihi konusunda yapılacak çalışmalarda öncülük etmek ve kaliteli, yaratıcı ve araştırıcı doğa bilimcileri yetiştirmek;
Çocuklar, öğrenciler ve toplumun her kesimini doğa olayları (depremler, volkanlar, evrim gibi) hakkında bilgilendirerek onların bilinçlendirmek;
Jeolojik miras kapsamındaki eserlerin korunmasına öncülük etmek ve nesli sönmekte olan canlıların korunmasını sağlamak;
Doğa tarihini çağdaş müzecilik anlayışı içerisinde toplumun ayağına sunmak;
Fosil yakıtların kullanımını sınırlamak;
Ulusallıkla evrenselliği birlikte düşünmek;
Evrensel değerlerle insan haklarına saygılı olmak;
Çevreye duyarlı olmak.

Değerlerimiz


Çağdaş müzecilik,
Sürekli gelişim ve değişim,
Bilimsellik,
Doğa tarihini gençlere anlatmak, Evrensellik,
Toplumsal yararlılık,
Yenilikçilik ve yaratıcılık
Katılımcılık.

Tabiat Tarihi Müzesi' ni gitmeden sanki ordaymış gibi ziyaret etmek için TIKLAYINIZ

Bergama Antik Kenti, İzmir

İzmir‘in 100 km kuzeyinde Bakırçay Havzasında yer alan 8.500 yıllık tarihi geçmişi olan Bergama Antik Kenti, uygarlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden birisiydi. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır olan şehir, olağanüstü güzel doğası ve şifalı doğal kaynaklarıyla Doğu'nun en batısında, Batı'nın da en doğusunda yer alan bir yerde...

Nazar Boncuğu`nun Tarihteki Anlamı

Tarih boyunca, çoğu kültürde ve dinsel inançta, göz figürü kötülükleri savan güçlü bir tılsım olarak kabul edilmiştir. Bu figüre Müslüman, Musevi ve Hıristiyan toplumların yanı sıra, Budist ve Hindu toplumlarda da rastlanır. Tarihteki Türk topluluklarında Nazar boncuğuna munçuk, moncuk, monşak, monçak, monçok, muyınçak gibi isimler verilmiştir ve bu tabirlerin...

İzmir'in Kuzeyi`ne Yolculuk "Bergama"

Bergama, İzmir'in kuzeyinde, Bakırçay Havzasında yer alır. Doğuda Kınık, batıda Dikili, güneyde Aliağa, kuzeyde ise Balıkesir ve Manisa illeri ile çevrilidir. İl merkezine uzaklığı 103 km'dir. Bergama ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalıdır. Verimli Bakırçay Ovası'nda tütün, pamuk, zeytin ve üzüm yetiştirilmektedir. Kozak yaylasında ekonomik getirisi...

Karabel Anıtı

Kabartmada sağa yönelmiş, sağ elinde bir yay, sol elinde bir mızrak bulunan bir savaşçı resmedilmiştir. Sol elinin üstünde Luvi hiyeroglifleri ile yazılmış bir yazı bulunur. Görüntü yaklaşık 1,5 mt genişliğinde 2,5 mt yüksekliğindedir. Kabartmada resmedilen kişinin kimliği konusu tarihçiler ve gezginler arasında uzun yıllar tartışılmıştır. İlk kez ondan...

Karagöl Tantalos Efsanesi

Eski İzmir'in tarihini ve kültürünü araştıranlarca ilk ele alınan Frigya Kralı olduğu iddia edilen Tantalos ile ismi etrafındaki söylencelerdir. M.Ö. 600 yıllarında yaşadığı ileri sürülen Tantalos mitolojiye göre Baştanrı Zeus ile bir insan dilber Plutonun çocuğu idi. Söylencelere göre İzmirli olan Kral Tantalos, Symnrna'dan Magnesia' ya (Manisa) doğru...
erotik
Live İzmir