Çıkış / Exit

İşleminiz Yapılıyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
English

Antik Pergamon'un en seçkin yapı anıtlarından biri olan Kızıl Avlu, devasa boyutlarıyla Bergama'ya bugün bile damgasını vuran ve Anadolu'da Roma dönemi yapıları arasından en büyüklerinden biri sayılır. Araştırma tarihçesi, 20. yüzyılın başlarına, başka bir deyişle ören yerinde Alman Pergamon kazı ekibince muhteşem mimari çizimlerin oluşturulduğu yıllara dek uzanır. İlk koruma önlemleri bu çalışmalarla birlikte başlamaktadır. Geniş çaplı bu işlere karşın, Kızıl Avlu'nun büyük bir kısmı hâlâ tehlike altındadır. Bu durum özellikle, buraya adını veren büyük, tuğla yapının taştan yuvarlak kulesinin olduğu güneydoğu bölümü için geçerlidir. Roma döneminden kalan orijinal kubbeye yağmur suları girmektedir ve birkaç yeri çökmüş olan hassas bir tonoz üzerinde tonlarca ağırlıkta buluntu depolanmış durumdadır. Bu yapıda, Alman Arkeoloji Enstitüsü Pergamon Kazısı, Studiosusstiftung (Studiosus Vakfı) tarafından giderleri karşılanan yeni bir onarım çalışması 2006 senesinde başlatmıştır.

Kızıl Avlu'nun Araştırılması ve Onarımı

Pergamon akropolisindeki Hellenistik dönem yapıları ilk ağızda araştırmaların odak noktasını oluşturduysa da, Roma dönemine ait bu büyük yapı, Pergamon kazı ekibinin dikkatini yine de erken bir devirde üzerine çekmiştir. Tam yüz yıl önce, yukarıda sözü edilen mimari belgelemeleri ve ayrıntılı, zahmetli renkli plan çizimleri P. Schatzmann 1906-1909 yılları arasında yapmıştır. O. Zigenaus yönetiminde 30'lu yıllarda arkeolojik kazıların ardından, Bergama Müzesi'nin o zamanki müdürü O. Bayatlı tarafından ilk onarım çalışmaları yapılmıştır. Onarımlar, alt tarafı tahrip edilmiş olan bu büyük tuğla örgülü duvar anıtın ana yapısında gerçekleştirilmiştir. Eksik yerler, orijinal boyutlarda üretilen tuğlalarla kapatılmıştır. Çekirdek yapının doğu tarafı ile doğu temenos duvarı ise daha sonra 50'li ve 60'lı yıllarda onarım görmüştür. Ziegenaus tarafından yapılan kazı sırasındaki mimari belgelemelere ve 70'li yıllarda M. Stephani ile K. Nohlen tarafından fotogrametrik verilere dayanarak, 2002 yılında A. Hoffmann, U. Mania ve C. Brückener yönetiminde Kızıl Avlu'da araştırmalara başlanmıştır. Alman Arkeoloji Enstitüsü İstanbul Şubesi'nin bu araştırma projesi, yapının, bütünü üzerine ayrıntılı olan ve deformasyona uğradığı şekliyle belgelenmesi sayesinde, şimdiye kadar bilinmeyen işlevi hakkında temel oluşturmak amacındadır. 2006 yılında bu araştırma projesi çerçevesinde, yapının özellikle tehlike gösteren kesiminde de onarıma başlanmıştır.

KIZIL AVLU'yu 360o sanal tur halinde gezmek için TIKLAYINIZ
 

ŞİRİNCE

Şirince, İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı ve Selçuk'a 8 km uzaklıkta tarihi mimarisi başarıyla korunmuş turistik bir köydür. Özgün adı olan Kırkınca'nın efsanevi bir çağda dağlara vuran kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir...

Bergama Arkeoloji Müzesi

Carl Humman ve Alexander Conze yönetiminde 1878 yılında Bergama'da başlayan arkeolojik kazıların sonucunda, 1900-1913 yıllarında akropolde yapılan kazılar sırasında bugünkü Alman Kazı Evi yanında bir depo müzesi yapılmıştır. Bu depo o dönemde Türkiye'deki iki arkeolojik eser deposundan biridir. I. Dünya Savaşı nedeniyle ara verilen Bergama'daki kazılara 1927...

Gündoğdu Meydanı

Gündoğdu Meydanı, İzmir'in Konak ilçesinin Alsancak semtinde yer alan, şehrin Konak Meydanı ve Cumhuriyet Meydanı'yla birlikte en önemli meydanlarından biridir. Şehirdeki birçok organizasyon, konser, miting ve kutlama burada gerçekleşir. 1999 yılında 1. Kordon'un İzmir Büyük Şehir Belediyesi'nin denizi doldurma düzenlemesiyle doldurularak kazandırılmıştır....

Amiral Turgut Reis Kışı Kadırgasıyla Burada Geçirmiş

'Eski Camii' olarakta anılan yer, Çeşme ilçe merkezinin 2 km kuzeyindedir. Bizans egemenliği sırasında I. Kılıç Arslan`ın kayınpederi Emir Çaka, yarımadayı ele geçirince, 1081 yılında Çeşme`ye gelmiş ve Oğuz Boyundan gelen Türkleri bu merkeze yerleştirmiştir. Halen bir cami kalıntısı ve geniş mezarlığıyla 11. yüzyıl Türk yerleşmelerine ait ilginç bir...

Çağlar Boyunca Oynanmış Oyunlara Tanık Olacaksınız

Eski Çağlarda her sınıf insan boş zamanlarını oyun oynayarak geçirirdi. Bu nedenle oyun ve oyuncak tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Bebek, top, aşık kemiği, tahta at ilk oyuncaklar olarak oyuncak tarihinde yerlerini almıştır. Dünya Tarihi, oyuncak tarihidir. Çünkü oyunlar ve oyuncaklar bir milletin kültürel tarihinin en önemli tanıklarıdır. Tarihin seyri önce...
erotik
Live İzmir