25 - 26 - 27 Eylül 2014 tarihlerinde Barselona'da yapılacak ve bu sene sekizincisi düzenlenecek Uluslararası Peyzaj Mimarlığı Bienali tüm dünyadan katılımcılarını ağırlayacak. A Landscape For You (Sizin için Peyzaj) temasıyla yola çıkılan bienalde peyzaj tasarım ve planlama konularının günümüzdeki durumu ve gelecekte nasıl olmalı konuları gündeme getirilecek. Ayrıca bienal bünyesinde peyzaj tasarım ve planlama konularında önemli projelerin yer aldığı bir de sergi yapılacak.
Tasarlıyorum'un Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü ile ortaklaşa yürüttüğü İzmir İnciraltı bölgesindeki EXPO alanının yeniden değerlendirilmesi için hazırlanan proje de bienalde yer alacak. Prof. Dr. Adnan KAPLAN danışmanlığında Erhan ARSLAN, Burcu TURGAY ARSLAN ve Salih YEŞİLBAŞ'ın planlama ve tasarımını yaptığı proje Barselona'da ülkemizi temsil edecek.
Tasarım alanı temelde üç ana unsura dayandırılmıştır. Sağlık, bilim ve doğa kavramları tasarımın ve kentin taşıyıcı ayakları olarak değerlendirilmiştir. Hedeflenen tasarımla, proje alanının çevresiyle ilişkisi düşünülerek karbon ayak izinin asgari düzeyde tutulduğu bir kent hayal edilmiştir.
Bu bağlamda, kentin ayırıcı özelliği olan ‘jeotermal aktivite’ kente mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alındığında; jeotermal enerji, jeotermal tarım, jeotermal sağlık tasarımın kimliğini belirlemiştir.
EĞİTİM VE ARAŞTIRMA YERLEŞKESİ
Tasarım alanının kütlesel olarak en yoğun bölgesidir. Yapısal yoğunluğun yaklaşık % 50’si bu bölgede yer almaktadır. Bu durum barındırdığı elemanlar nedeniyle en çok kapalı alana ihtiyaç duyan bölge olmasından kaynaklanmaktadır.
Jeotermal aktivite İnciraltı ve Balçova bölgeleri için ayırıcı bir özelik taşımaktadır. Bu nedenle jeotermal aktivitenin İnciraltı ve Balçova bölgesine hizmet edebilmesi ve katma değer sağlayabilmesi açısından kullanım alanlarının arşatırılması, geliştirilmesi, uygulanması için ayrılmış bir bölgedir. Bölgede kurulacak alt birimlerle burası jeotermal aktivitenin geliştirilmesi bakımından uluslararası nitelikte merkez bir nokta olacaktır. Bunlarla birlikte jeotermal suların çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmasına yönelik de öncü bir rol oynayacağı hedeflenmektedir.
Ayrıca eğitim ve araştırma yerleşkesinde diğer bölgelere hizmet edecek; özellikle rehabilitasyon bölgesinde çalışacak deneyimli ve bilgili personellerin yetiştirilmesi öngörülmektedir. Bu bölgede yetiştirilecek elemanların -bölgenin felsefi yaklaşımı ve uygulama imkanları göze alındığında- uluslararası bilgi birikimine sahip olacakları öngörülmektedir. Bu sayede dünyadaki çeşitli jeotermal aktivite sahalarında da faaliyet gösterebilecek tecrübeli ve bilgili elemanlar yetiştirilecektir.
REHABİLİTASYON YERLEŞKESİ
Lagünü bir yarım daire şeklinde kucaklayan hat, özellikle kısa süreli kullanıcılara yönelik tasarlanmıştır. Bölgede kısa ve uzun süreli kullanıma yönelik konaklama alanları bulunmaktadır. Ayrıca bu konaklama alanları sosyoekonomik açıdan her seviyeye hitap edecek şekilde kurgulanmıştır. Bireysel havuzu ve terası olan, lagün manzaralı suit odalar, açık ve kapalı kaplıca havuzlarının kullanılabileceği butik odalar, uzun süreli kullanımlar için (özellikle cilt, vb. hastalıklara yönelik) öncelik sıralaması olan apart odalar gibi birçok alternatifin bulunacağı bir bölge olması öngörülmüştür.
Bu bölgede alternatif tedavi türlerine de önemli bir yönelim bulunmaktadır. Doğa ve insan kurgusu üzerinde çalışılacak bu bölgede bitkilerin her türlü kullanımıyla hastalık tedavilerine yoğunlaşılacaktır. Özellikle bitkilerin yaydığı aromatik kokuların insanlar üzerindeki etkisi değerlendirilerek birçok bölgede kullanılacak, ayrıca sunulacak bitkisel içecekler ve yiyeceklerle ziyaretçilere alternatif lezzetler ve sağlıklı yaşam fikrinin aşılanması öngörülmektedir.
Ayrıca bölgede yoga, pilates gibi fiziksel ve zihinsel kondisyona yönelik sporların yapılacağı bir merkezle beraber spa, kür ve masaj birimleri de konumlandırılacaktır. Bu şekilde kullanıcıların bölgeden azami verimi ve hazzı almaları amaçlanmaktadır.
DOĞA VE SPOR YERLEŞKESİ
Bölgenin tasarımı, doğa ve insan kurgusu üzerine yerleştirilmiştir. Bu bağlamda, bölgede yer alan kent ormanı fikri korunmuş ve ekosisteme uygun olarak geliştirilmiştir. Ayrıca İnciraltı kıyı şeridinin eski potansiyelinin canlandırılmasına yönelik bir plaj konumlandırılarak kullanıcılara alternatif aktif rekreasyon olanakları sağlanmıştır. Bu sayede bölgenin gün içi kullanıcı sirkülasyonunun arttırılması hedeflenmiştir. Lagünü ve bölgeyi tamamen dolaşan köprülerle bir gezinti aksı oluşturulmuş ve bütün bölgelerin birbirleriyle iletişimleri sağlanmıştır.
Özellikle profesyonel sporcuların kullanımına yönelik tasarlanmış bu alan, bünyesinde birçok antrenman alanı, gezinti yolları, konaklama alanları, vb. elemanları barındırmaktadır. Tasarım alanının jeotermal aktivite yönünden önemi ve konumlandırıldığı bölge düşünüldüğnde birçok spor dalının yaz-kış kamplarına ev sahipliği yapabileceği düşünülmektedir. Ayrıca sporcuların kaplıcalardan ve diğer imkanlardan da faydalanacağı düşünüldüğünde fiziksel kondisyonları açısından verimli olacağı öngörülmektedir. Ayrıca sezon boyunca sakatlanmış veya çeşitli fiziksel sorunlar yaşayan sporcular için oluşturulacak bir sağlık birimi ile kendi sağlık ekiplerinin rahatlıkla kontrollerini sağlayabilecekleri bir ortam oluşturulması öngörülmektedir. Bu sayede bölgenin ulusal ve uluslararası sporcular için tam bir cazibe merkezi haline getirilmesi hedeflenmektedir.
Tasarlıyorum'un Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü ile ortaklaşa yürüttüğü İzmir İnciraltı bölgesindeki EXPO alanının yeniden değerlendirilmesi için hazırlanan proje de bienalde yer alacak. Prof. Dr. Adnan KAPLAN danışmanlığında Erhan ARSLAN, Burcu TURGAY ARSLAN ve Salih YEŞİLBAŞ'ın planlama ve tasarımını yaptığı proje Barselona'da ülkemizi temsil edecek.
Tasarım alanı temelde üç ana unsura dayandırılmıştır. Sağlık, bilim ve doğa kavramları tasarımın ve kentin taşıyıcı ayakları olarak değerlendirilmiştir. Hedeflenen tasarımla, proje alanının çevresiyle ilişkisi düşünülerek karbon ayak izinin asgari düzeyde tutulduğu bir kent hayal edilmiştir.
Bu bağlamda, kentin ayırıcı özelliği olan ‘jeotermal aktivite’ kente mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alındığında; jeotermal enerji, jeotermal tarım, jeotermal sağlık tasarımın kimliğini belirlemiştir.
EĞİTİM VE ARAŞTIRMA YERLEŞKESİ
Tasarım alanının kütlesel olarak en yoğun bölgesidir. Yapısal yoğunluğun yaklaşık % 50’si bu bölgede yer almaktadır. Bu durum barındırdığı elemanlar nedeniyle en çok kapalı alana ihtiyaç duyan bölge olmasından kaynaklanmaktadır.
Jeotermal aktivite İnciraltı ve Balçova bölgeleri için ayırıcı bir özelik taşımaktadır. Bu nedenle jeotermal aktivitenin İnciraltı ve Balçova bölgesine hizmet edebilmesi ve katma değer sağlayabilmesi açısından kullanım alanlarının arşatırılması, geliştirilmesi, uygulanması için ayrılmış bir bölgedir. Bölgede kurulacak alt birimlerle burası jeotermal aktivitenin geliştirilmesi bakımından uluslararası nitelikte merkez bir nokta olacaktır. Bunlarla birlikte jeotermal suların çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmasına yönelik de öncü bir rol oynayacağı hedeflenmektedir.
Ayrıca eğitim ve araştırma yerleşkesinde diğer bölgelere hizmet edecek; özellikle rehabilitasyon bölgesinde çalışacak deneyimli ve bilgili personellerin yetiştirilmesi öngörülmektedir. Bu bölgede yetiştirilecek elemanların -bölgenin felsefi yaklaşımı ve uygulama imkanları göze alındığında- uluslararası bilgi birikimine sahip olacakları öngörülmektedir. Bu sayede dünyadaki çeşitli jeotermal aktivite sahalarında da faaliyet gösterebilecek tecrübeli ve bilgili elemanlar yetiştirilecektir.
REHABİLİTASYON YERLEŞKESİ
Lagünü bir yarım daire şeklinde kucaklayan hat, özellikle kısa süreli kullanıcılara yönelik tasarlanmıştır. Bölgede kısa ve uzun süreli kullanıma yönelik konaklama alanları bulunmaktadır. Ayrıca bu konaklama alanları sosyoekonomik açıdan her seviyeye hitap edecek şekilde kurgulanmıştır. Bireysel havuzu ve terası olan, lagün manzaralı suit odalar, açık ve kapalı kaplıca havuzlarının kullanılabileceği butik odalar, uzun süreli kullanımlar için (özellikle cilt, vb. hastalıklara yönelik) öncelik sıralaması olan apart odalar gibi birçok alternatifin bulunacağı bir bölge olması öngörülmüştür.
Bu bölgede alternatif tedavi türlerine de önemli bir yönelim bulunmaktadır. Doğa ve insan kurgusu üzerinde çalışılacak bu bölgede bitkilerin her türlü kullanımıyla hastalık tedavilerine yoğunlaşılacaktır. Özellikle bitkilerin yaydığı aromatik kokuların insanlar üzerindeki etkisi değerlendirilerek birçok bölgede kullanılacak, ayrıca sunulacak bitkisel içecekler ve yiyeceklerle ziyaretçilere alternatif lezzetler ve sağlıklı yaşam fikrinin aşılanması öngörülmektedir.
Ayrıca bölgede yoga, pilates gibi fiziksel ve zihinsel kondisyona yönelik sporların yapılacağı bir merkezle beraber spa, kür ve masaj birimleri de konumlandırılacaktır. Bu şekilde kullanıcıların bölgeden azami verimi ve hazzı almaları amaçlanmaktadır.
DOĞA VE SPOR YERLEŞKESİ
Bölgenin tasarımı, doğa ve insan kurgusu üzerine yerleştirilmiştir. Bu bağlamda, bölgede yer alan kent ormanı fikri korunmuş ve ekosisteme uygun olarak geliştirilmiştir. Ayrıca İnciraltı kıyı şeridinin eski potansiyelinin canlandırılmasına yönelik bir plaj konumlandırılarak kullanıcılara alternatif aktif rekreasyon olanakları sağlanmıştır. Bu sayede bölgenin gün içi kullanıcı sirkülasyonunun arttırılması hedeflenmiştir. Lagünü ve bölgeyi tamamen dolaşan köprülerle bir gezinti aksı oluşturulmuş ve bütün bölgelerin birbirleriyle iletişimleri sağlanmıştır.
Özellikle profesyonel sporcuların kullanımına yönelik tasarlanmış bu alan, bünyesinde birçok antrenman alanı, gezinti yolları, konaklama alanları, vb. elemanları barındırmaktadır. Tasarım alanının jeotermal aktivite yönünden önemi ve konumlandırıldığı bölge düşünüldüğnde birçok spor dalının yaz-kış kamplarına ev sahipliği yapabileceği düşünülmektedir. Ayrıca sporcuların kaplıcalardan ve diğer imkanlardan da faydalanacağı düşünüldüğünde fiziksel kondisyonları açısından verimli olacağı öngörülmektedir. Ayrıca sezon boyunca sakatlanmış veya çeşitli fiziksel sorunlar yaşayan sporcular için oluşturulacak bir sağlık birimi ile kendi sağlık ekiplerinin rahatlıkla kontrollerini sağlayabilecekleri bir ortam oluşturulması öngörülmektedir. Bu sayede bölgenin ulusal ve uluslararası sporcular için tam bir cazibe merkezi haline getirilmesi hedeflenmektedir.
Kordon İzmirfx İle Dünyaya Açılıyor
Bundan böyle İzmir'in şanına yakışır ulusal bir projesi var ve tüm dünya bu ideal proje ile 1. Kordonu bir eğlence mekanı, regrasyon alanı olmasından öte marka olduğunun farkına varacaktır.. Genel Koordinatörümüz Turgay Özkurt ile Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlının Projeye start vermeleriyle başlayan süreç en geç 15.07.2010 tarihinde...
Doğal Yaşam Rekor Kırıyor
Açılışından bu yana geçen 20 ayda, 1 milyon 250 binin üzerinde ziyaretçi ağırlayan İzmir Doğal Yaşam Parkı, geçtiğimiz Nisan ve Mayıs aylarında ziyaretçi rekoru kırdı. Son iki ayda 200 bini aşkın ziyaretçinin gezdiği parkı, yılın ilk 5 ayında ziyaret edenlerin sayısı ise 300 bine yaklaştı. Ziyaretçi sayısı sürekli artan İzmir Doğal Yaşam Parkı, sadece...
Barajlardaki Su Yüzde 100 Arttı
İzmir ve çevresindeki bazı içme ve sulama barajlarında geçen yıla oranla yüzde 100'e varan oranlarda artış olurken, DSİ 2. Bölge Müdürlüğü yetkilileri, bu yıl su sıkıntısı yaşanmayacağını açıkladı. DSİ 2. Bölge Müdürlüğü'nden aldığı bilgiye göre, geçen yıl 127 milyon 100 bin metreküp su bulunan kentin en büyük içme suyu barajı Tahtalı...
Urla, Şimdi Bir Başka Mavi
İzmir Büyükşehir Belediyesi, biyolojik atıksu arıtma yatırımıyla birlikte Urla'nın en büyük çevre sorununu çözdü. Sistemin eksiksiz işleyişi için son rötuşlara başlayan Büyükşehir, turistik ilçenin kanal alt yapı problemlerini de tümüyle ortadan kaldırmış olacak. İzmir'in turistik ilçelerinden Urla'nın en büyük problemlerinden biri olan altyapı...
Çevre Öğrencilerin Başarısı
Urla Asiye Hüseyin Akyüz Bilim İlköğretim Okulu uyguladığı Uluslararsı Eko-Okullar Programında göstermiş olduğu başarılı çalışmaları nedeniyle ikinci defa uluslararası bir çevre ödülü olan yeşil bayrağı almaya hak kazandı. Biyolojik çeşitlilik konusunu işleyen okul öğrencileri nesli tehlike altındaki Akdeniz'in yaşam kaynağı deniz çayırlarının koruma...
