İzmir’in Deniz Kum Güneş turizminde merkezi olan Çeşme ilçesi, kruvaziyer turizmde de büyüyor. 11 Ağustos 2014'te üç gemi ile 2 bin 400 turist ağırlayan Çeşme Ulusoy Limanı’na, ilk seferlerin başladığı 7 Nisan 2012’den itibaren 114 seferle 66 bin yolcu geldi. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “İlimizin incisi Çeşme için yaptığımız çalışmanın sonucunu almaya başladık. Bir Mikonos’a 700 bin kişi gidiyorsa Çeşme’ye 1 milyon kişinin gelmesi işten bile değil, yeter ki tanıtalım.” dedi.
İZTO desteği ve katkıları ile Çeşme Ulusoy Limanı, 2012 yılından bu yana kruvaziyer turizminde yaptığı çalışmaların meyvelerini topluyor. 7 Nisan 2012 tarihinde gelen Seabourn Legend gemisi ile kruvaziyer turizme başlayan liman, 7 Nisan 2012 ile 11 Ağustos 2014 arasında, 114 sefer ile 66 bin 40 yolcu ağırladı. Türk limanları arasındaki payını da son ik yılda yüzde 0,23’ten 1,58’e çıkardı.
İLK DEFA ÜÇ GEMİ BİRDEN GELDİ
Çeşme, 11 Ağustos Pazartesi günü ilk defa üç gemi ağırladı. Seabourn Odysey 456 yolcusu, Louis Aura 895 yolcusu, Louis Cristal da bin 68 yolcusu ile Çeşme’ye geldi. Üç geminin gelmesine karşılık limandaki operasyonları başarıyla yaptıklarını ve hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını belirten Ulusoy Çeşme Limanı İşletme Müdürü Celal Ulaş, üç gemi ile gelen turistlerin de yazın gelen diğer turistler gibi Aya Yorgi Koyu ve Alaçatı’ya gittiklerini, Çeşme Marina ve Ilıca’da yazın keyfini çıkarmaktan son derece memnun olduklarını söyledi. Ulaş, “Bizim seferlerimiz nisan ayında başlıyor. Bahar aylarında gelen turistler antik kent Erytrai’ye de gidiyorlar, Alaçatı Ot Festivali'ne katılıyorlar.” dedi.
İZMİR'DEN YOLCULAR DA BİNİYOR
Ulaş, gelen yolcuların sadece transit olmadığını, bazı gemilerin yolcu iniş biniş işlemleri de yaptığını aktardı. Ulaş, “Örneğin ETS, bahar başından bu yana Çeşme ve Yunan adaları arası 3 günlük, 5 günlük ve 7 günlük turlar düzenliyor ve yoğun talep görüyor. Bu yıl toplamda 57 seferle Çeşme’ye 35 bin civarında yolcu gelmesini bekliyoruz.” dedi. Ulaş, Çeşme’nin kruvaziyer turizmde büyümesinde İZTO Başkanı Demirtaş’ın büyük payı olduğunu söyledi.
Ulusoy Denizyolları Genel Müdürü Mesut Cesur ise uzun zamandır kruvaziyer turizm için çalıştıklarını belirterek, limanın durumu hakkında bilgi verdi. Cesur, “Ben efsanelere inanırım. Çeşme’ye iki sene önce gelen ilk geminin adı da Legend (Efsane) idi. Çeşme, kruvaziyer turizmde bir efsane yaratıyor.” dedi.
‘ÇEŞME RAHATLIKLA BİR MİKONOS OLABİLİR’
Demirtaş da Çeşme’nin aynı anda üç gemi ağırlayıp operasyonu başarıyla yapmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. Çeşme için kruvaziyer turizmde yaptıkları çalışmanın sonucunu almaya başladıklarını kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: “Çeşme’ye ilk kruvaziyer seferleri başladığında, ‘Yunanistan’ın Mikonos adasına on basar. Mikonos’a 700 bin kişi gidiyorsa Çeşme’ye 1 milyon kişinin gelmesi işten bile değil, yeter ki tanıtalım.’ demiştik. Şimdi bu çalışmaların, tanıtımların sonucu almaya başladık. Barselona’da, Hamburg'da, Miami’de İzmir ile Çeşme’nin birlikte tanıtımını yapıyoruz ve sonuç alıyoruz.”
Kruvaziyer turizmde bir şehrin limanları ve güzellikleriyle bir bütün olarak algılandığına dikkat çeken Demirtaş, “İzmir, üst üste üç yıl Avrupa’nın en iyi kruvaziyer destinasyonu seçilirken sadece merkezi ile değil Çeşme ve Dikili limanlarıyla, tüm doğal ve tarihi zenginlikleriyle aldı bu ödülü. Bundan sonra da yurtdışında yapacağımız tüm tanıtım çalışmalarında, Çeşme’yi de tanıtmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Kaynak
İZTO desteği ve katkıları ile Çeşme Ulusoy Limanı, 2012 yılından bu yana kruvaziyer turizminde yaptığı çalışmaların meyvelerini topluyor. 7 Nisan 2012 tarihinde gelen Seabourn Legend gemisi ile kruvaziyer turizme başlayan liman, 7 Nisan 2012 ile 11 Ağustos 2014 arasında, 114 sefer ile 66 bin 40 yolcu ağırladı. Türk limanları arasındaki payını da son ik yılda yüzde 0,23’ten 1,58’e çıkardı.
İLK DEFA ÜÇ GEMİ BİRDEN GELDİ
Çeşme, 11 Ağustos Pazartesi günü ilk defa üç gemi ağırladı. Seabourn Odysey 456 yolcusu, Louis Aura 895 yolcusu, Louis Cristal da bin 68 yolcusu ile Çeşme’ye geldi. Üç geminin gelmesine karşılık limandaki operasyonları başarıyla yaptıklarını ve hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını belirten Ulusoy Çeşme Limanı İşletme Müdürü Celal Ulaş, üç gemi ile gelen turistlerin de yazın gelen diğer turistler gibi Aya Yorgi Koyu ve Alaçatı’ya gittiklerini, Çeşme Marina ve Ilıca’da yazın keyfini çıkarmaktan son derece memnun olduklarını söyledi. Ulaş, “Bizim seferlerimiz nisan ayında başlıyor. Bahar aylarında gelen turistler antik kent Erytrai’ye de gidiyorlar, Alaçatı Ot Festivali'ne katılıyorlar.” dedi.
İZMİR'DEN YOLCULAR DA BİNİYOR
Ulaş, gelen yolcuların sadece transit olmadığını, bazı gemilerin yolcu iniş biniş işlemleri de yaptığını aktardı. Ulaş, “Örneğin ETS, bahar başından bu yana Çeşme ve Yunan adaları arası 3 günlük, 5 günlük ve 7 günlük turlar düzenliyor ve yoğun talep görüyor. Bu yıl toplamda 57 seferle Çeşme’ye 35 bin civarında yolcu gelmesini bekliyoruz.” dedi. Ulaş, Çeşme’nin kruvaziyer turizmde büyümesinde İZTO Başkanı Demirtaş’ın büyük payı olduğunu söyledi.
Ulusoy Denizyolları Genel Müdürü Mesut Cesur ise uzun zamandır kruvaziyer turizm için çalıştıklarını belirterek, limanın durumu hakkında bilgi verdi. Cesur, “Ben efsanelere inanırım. Çeşme’ye iki sene önce gelen ilk geminin adı da Legend (Efsane) idi. Çeşme, kruvaziyer turizmde bir efsane yaratıyor.” dedi.
‘ÇEŞME RAHATLIKLA BİR MİKONOS OLABİLİR’
Demirtaş da Çeşme’nin aynı anda üç gemi ağırlayıp operasyonu başarıyla yapmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. Çeşme için kruvaziyer turizmde yaptıkları çalışmanın sonucunu almaya başladıklarını kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: “Çeşme’ye ilk kruvaziyer seferleri başladığında, ‘Yunanistan’ın Mikonos adasına on basar. Mikonos’a 700 bin kişi gidiyorsa Çeşme’ye 1 milyon kişinin gelmesi işten bile değil, yeter ki tanıtalım.’ demiştik. Şimdi bu çalışmaların, tanıtımların sonucu almaya başladık. Barselona’da, Hamburg'da, Miami’de İzmir ile Çeşme’nin birlikte tanıtımını yapıyoruz ve sonuç alıyoruz.”
Kruvaziyer turizmde bir şehrin limanları ve güzellikleriyle bir bütün olarak algılandığına dikkat çeken Demirtaş, “İzmir, üst üste üç yıl Avrupa’nın en iyi kruvaziyer destinasyonu seçilirken sadece merkezi ile değil Çeşme ve Dikili limanlarıyla, tüm doğal ve tarihi zenginlikleriyle aldı bu ödülü. Bundan sonra da yurtdışında yapacağımız tüm tanıtım çalışmalarında, Çeşme’yi de tanıtmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Kaynak
Türkiye'nin En Büyük Fuarları İzmir'de Düzenleniyor
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yapılan araştırmaya göre Türkiye'nin en büyük fuarlarının İzmir'de İZFAŞ tarafından düzenlenenler olduğu belirlendi. Ziyaretçi sayısı bakımından İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) ve katılımcı firma sayısı bakımından MARBLE, Türkiye'nin en büyük fuarları oldu. Detaylı fuar bilgilerinin yer aldığı...
20. Uluslararası Ritmik Cimnastikturnuvası
İzmir'de düzenlenen 20. Uluslararası Ritmik Cimnastik Turnuvası'nda derece girenler belli oldu. Halkapınar Spor Salonu'nda Türkiye'nin dışında İspanya, Kazakistan, Özbekistan ve Rusya'dan sporcuların katıldığı turnuvada Türkiye'yi 22 sporcu temsil etti. Genel sıralamada dereceye girenler şöyle: Büyükler: 1. Alexsandra Soldatova (Rusya), 2. Maria Titova...
Avrupalı İzmir !
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sağlıklı Kentler Ağı 6. Faz'ına Türkiye'den seçilen ilk belediye, İzmir Büyükşehir Belediyesi oldu. İzmir bu seçimle, Avrupa'daki 9 kentten biri olmayı da başardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, gerçekleştirdiği projelerle Dünya Sağlık Örgütü (Dsö) Avrupa Sağlıklı Kentler Ağı 6. Faz'ına (evre) Türkiye'den...
İzmir Sığacık Kalesi
Tarihin, doğanın ve teknolojinin yıpratmakta aciz kaldığı kalenin geçmişi Selçuklular dönemine kadar uzanır. Şiddetli yer sarsıntılarıyla harap olunca önce Aydın oğulları daha sonra Osmanlılar tarafından tamir görmüştür. Ege denizindeki önemli stratejik konumunun Kaptan-ı Derya Piri Reis tarafından fark edilmesiyle Kanuni Sultan Süleyman tarafından Palak Mustafa...
1960'larda Nikah Salonu Olarak Kullanılan Kilise
İzmir de bulunan All Saints British Protestan Kilisesi, Buca civarında tarihi bir hazinedir. Çoğunluğu İngilizlerden oluşan bir göçmen topluluğu tarafından 1838 yılında yapılmıştır. Binanın, klasik bir İngiliz cemaat kilisesi stilindedir.Taban planı bir haç şeklinde olup seksen yıllık şuan çalışamaz durumda olan bir orga sahip bulunmaktadır. Buca Belediyesi'ne...
