Çıkış / Exit

İşleminiz Yapılıyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
English

Tarihi geçmişi 8.500 yıl öncesine dayanan ve doğanın sevgili yüzüne sahip olan Ege ve özellikle İzmir'de tarih boyunca kuşaktan kuşağa çoğalarak aktarılan bir mutfak kültürü süregelmekte ve “EGE MUTFAĞI” tamamen özgün ve çok kültürlü yapısı ile mutfak kültüründeki hak ettiği yeri almaktadır. Birçok kültür ve inancın yeme içme alışkanlıklarının tarih boyunca coğrafyamızda katmanlar oluşturarak meydana getirdiği gastronomi geleneklerin sergilendiği, farklı inançların etkileşiminden oluşan kültürün mutfağa geçiş hikayeleri sonucu ortaya çıkmış olan; Girit, Osmanlı, Seferad, Levanten ve Anadolu mutfaklarının birleştiği eşsiz tatlara ulaşabileceğiniz, yöresel kültür ve yemek arasındaki ilişkiye tanık olabileceğiniz, yöre halkının kendisini tanıma ve yaşama tarzlarını öğrenebilme fırsatlarını yakalayabileceğiniz bir kenttir İzmir. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra İzmir Dünyaca ünlü Gastronomi Turizmi merkezlerine göre oldukça ekonomiktir de.

 
İzmir; oluşmuş ve oluşmakta olan gastro bölgeler, yeni gastronomi akımları ve gastronomi mirasının herbirini kolaylıkla bulabileceğiniz bir şehirdir.İzmir ve çevresinin yeme kültürü ve yemeğine eşlik eden eğlence alışkanlığı düşünüldüğünde, bölgesel pazarlamada gastronomi turizminden faydalanmak için çok müsait bir zeminde olduğumuz aşikardır.
 
Yemek için seyahat edenlerin çok az bir kısmı kendilerini “Gurme” olarak tanımlasalar da seyahat eden kişiler destinasyon seçimlerinde yemek önceliğini hep göz önünde bulundurmaktadırlar. Bu açıdan “Gastronomi Turizmi” birçoğu için spesifik bir turizm çeşidi gibi görülse de aslında gastronomi tüm turizm çeşitlerinin merkezinde yer alır. Bu yüzden bereketli topraklara sahip olan Ege Bölgesi; özellikle Akdeniz İkliminin görülmesi sebebiyle fauna ve flora açısından çeşitlilik arz etmekte ve bu çeşitliliğin başlıca öğeleri olan Zeytin ve Zeytinyağı ve Ege Otları mutfağın kalbini oluşturmaktadır. Ege denizine kıyısı olan bu kentte deniz ürünlerinin çeşitliliğine ve tazeliğine yıl boyunca hayran kalırsınız. Kıyı boyunca sıralanmış restoranlarda bu deniz ürünleri yemeklerinin en güzel örneklerini yeme şansına sahip olurken yanında sunulan ve masanızda tam anlamıyla görsel bir şölen oluşturan ve tamamen yöreye özgü tarifleri ve malzemeleri içeren zeytinyağlı cibez, radika(hindiba), Turpotu salatası, Yoğurtlu Semizotu Salatası, Deniz Börülcesi, Enginar ve Kabak Çiçeği Dolması , Zeytinyağlı Kereviz, Sarmaşık Otu Kavurması, Fava gibi mezelerinde damağınıza verdiği eşsiz lezzetlerini keşfedebilirsiniz.
 
UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi”’nde yer alan Geleneksel Tören Keşkeği, Köftesi,Okma Salatası ve Karadutlu Lor Tatlısı ile Ödemiş ve Tire, Ekmek Dolması ve Satsuma Mandalinası ile Seferihisar, farklı çeşitleriile Katmer ve güveç kaplarda pişirilen Güveci ile Urla, hiçbir yerde bulamayacağınız adeta mantı tadında Yoğurtlu Gopes balığı ile Foça, Organik Kirazı ile Kemalpaşa, doğal sakız ağaçlarından elde edilen sakızla yapılan Sakızlı Kurabiyesi, Dondurması ve Reçeli ve Kavunu ile Çeşme tahrihi ve kültürel miraslarını yerinde görmeye gelen ya da sadece Lezzet avcılığı için seyahat eden herkese kalbini ve kapılarını açmaktadır. İzmir Şehir Merkezi’nde tertemiz bir hava ve doğaya uyanacağınız güzel bir günün sabahında deniz kıyısında ister bir cafe de isterseniz kıyıdaki seyir banklarında her sokakta bulabileceğiniz simitçilerden alabileceğiniz Boyoz’u haşlanmış yumurta ve demli bir çay eşliğinde yiyerek güne başlamalısınız. Sonra kent merkezinin hepsi yürüme mesafesinde yer alan tarihi güzelliklerini ziyaret edip gün ortasında Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi bir handaki meydanda ağaçların altında, kuş cıvıltıları eşliğinde ya da hanların keşfedilmeyi bekleyen ara sokaklarındaki cafelerde “odun ateşinde fincanda pişen Türk Kahvesi” yudumlarken ruhunuzu dinlendirir, yorgunluğunuzu atabilir, sohbetin ve dostluğun keyfini paylaşırsınız ve tabiki bu arada UNESCO’nun Kültürel Miras listesine giren Türk Kahvesi ve Geleneği ‘ni yaşama fırsatını da yakalamış olursunuz. Tarihi şerbetçilerde İzmir’e özgü Subye’ yi (Kavun Çekirdeği Şerbeti) içebilir kışın sıcacık bol tarçınlı Salep içerek içinizi ısıtırken yazın buz gibi Limonata ve Karadut Şerbeti ile ferahlayabilirsiniz. Sokak aralarında gezerken,alışveriş yaparken bir köşede, bir dükkanın önünde ‘ Hayır Yapma Geleneği’ kapsamında dökülen İzmir lokmasına rastlamamnız ve bu lezzetli tatlıyı tatmamanız pek mümkün değildir.
 
  • - Nisan ayının ilk haftası düzenlenen Çeşme Alaçatı Ot Festivali
  • - Mayıs son haftası- Haziran İlk haftası Kemalpaşa Altın Kiraz, Kültür ve Sanat Festivali
  • - Haziran Ayı ilk haftası Buca BELENBAŞI KÖYÜ YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜ TANITMA VE KİRAZ FESTİVALİ
  • - Ağustos ayında GELENEKSEL URLA ULUSLARARASI BAĞ BOZUMU ŞENLİKLERİ
  • - Eylül ayının ilk haftası düzenlenen BEYDAĞ İNCİR FESTİVALİ
  • - Ekim ayında Çeşme Alaçatı Açık Deniz Uluslararası Balıkçılık Turnuvası
  • - “Dededen Toruna Urla Zeytinyağı Hasat Festivali” 30 Ekim- 1 Kasım

 

gibi yerel gastronomi festivallerine ya da Uluslararası düzeyde düzenlenen Gastronomi Kongrelerine katılma şansınız vardır izmir de. Tüm semt ve ilçelerinde kurulan yerel ve organik pazarlarında sebze ve meyvenin en tazesini bulabilirisniz. Köylerine gittiğinizde misafirperver Ege insanından yerel tatların hazırlanışını öğrenebilirisniz. Tüm bunları yaparken 101 km lik doğal plajlarda, bakir koylarda Güneş-Deniz ve Kum’dan faydalanabilir, birbirinden farklı rotalardan oluşan doğa yürüyüşlerine katılabilir, ya da sadece tembellik yaparak bile zamanınızın tadını çıkartabilirsiniz.
 
Haydi izmir sizi bekliyor...
 
Detaylı bilgi için “Kent Hakkında” ve “İlçeler” sekmelerini tıklayınız.
 
Ege Mutfağı ve Yemek Kültürü detaylı bilgi için:
http://www.izmirkulturturizm.gov.tr/TR,77474/izmir-ege-mutfagi-ve-yemek-kulturu.html

 

EFES MERYEM KİLİSESİ - EPHESOS MARY CHURCH

İlk çağın en ünlü şehirlerinden biri olan Efes, Küçük Menderes nehrinin sularını boşalttığı körfezin yakınında kurulmuştur. Tarıma elverişli toprakları, Doğu'ya açılan büyük ticaret yolu oluşu, gerek putperestlik gerekse Hıristiyanlık döneminde çok önemli bir dini merkez oluşu, tarihe büyük bir kent olarak geçmesini sağlamıştır. İlim ve sanat...

EFES TİCARET AGORASI

Ephesos Kenti' nin Ticaret Agora' sı Hellenistik Dönem' de kurulmuştur. Agoranın İon düzenindeki batı kapısından ele geçen mimari parçalar, Hellenistik Dönem stil özelliği göstermektedirler. Bununla birlikte 110x110 m. ölçüsündeki dört kenarı stoalar ile çevrili agoranın, Augustus ve Neron zamanında yapılan eklerle genişletildiği, ayrıca Karakalla...

KONAK HİSARALTI CAMİİ (SANAL GEZİNTİ)

İzmir Anafartalar Caddesi'nde, Kemeraltı Çarşısı içerisinde 853. Sokak'ta bulunan bu camiyi Yusuf Çamazade Ahmet Ağa 1671 yılında yaptırmıştır. Cami dükkânlar ve yapılar arasında sıkışmış durumdadır. Kesme taştan yapılan caminin önünde üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. İbadet mekânı kare planlı olup, üzerini merkezi tromplu bir kubbe...

BERGAMA ARKEOLOJİ MÜZESİ (SANAL GEZİNTİ)

Bergama Arkeoloji Müzesi, ilk olarak 1924 yılında Bergama Akropolü' nde, müze deposu olarak kurulmuş, 1936 yılında yeni binasında ziyarete açılmıştır. Müze, bir iç avlunun etrafını çeviren iki sundurmadan ve iki salondan ibarettir. Müzede Erken Tunç Döneminden Bizans Dönemine kadar değişik dönemlere ait arkeolojik eserler sergilenmektedir. Çevresindeki antik...

EFES YAMAÇ EVLERİ (SANAL GEZİNTİ)

Bülbül Dağı'nın kuzey yamacında tespit edilen yerleşim izleri, mezarlık olarak kullanılmış olan bu alanda Arkaik Çağa (M.Ö. 7./6. yüzyıl) kadar uzanmaktadır. Hellenistik dönemde (yaklaşık M.Ö. 200) yamaç pekçok terasla donatılarak sonrasında ufak bölmeli ve plansız bir yapıyı barındırmıştır.    Yamaç Evler günümüzde yaklaşık 4.000 m² lik büyük bir...
erotik
Live İzmir