Hz. İsa'ya bir Roma askerinin fırlattığı, efsanelere konu olan mızrağın uç bölümü Santissimo Rossario Katolik Kilisesi'nde korunuyor Kilise Papazı Stefano Negro: "Matematiksel olarak kanıtımız yok, tarihsel olarak mızrağın 1'inci yüzyıldan kaldığı tespit edildi" "Anlatılanlar, gelenek ve İsa'nın yarası.
Hristiyan inanışına göre, çarmıha gerilen Hz. İsa'ya bir Roma askerinin fırlattığı iddia edilen ve efsanelere konu olan mızrağın uç bölümü, kutsal emanet olarak İzmir'deki Santissimo Rossario Katolik Kilisesi'nde muhafaza ediliyor.
Alsancak'ta 600 kişilik cemaatin bağlı olduğu kilisenin papazı Stefano Negro, Yuhanna İncili'nde mızraktan söz edildiğini söyledi.
Negro, "İncil'de Yuhanna'nın şahitliğini görüyoruz. İsa, 3 saatlik azaptan sonra ölüyor. Herkes, bu kadar çabuk ölmesine şaşırıyor. Çünkü acı veren ve uzun bir ölüm şekli. İsa'nın öldüğünü gören, kanıtlamak isteyen bir Roma askeri de mızrakla böğrünü deliyor" dedi.
Hristiyanlığı kabul eden ilk devletin Ermenilere ait olduğunu söyleyen Negro, Hz. İsa'nın hayatına ait ilk emanetlerin de Hristiyanlar tarafından toplandığını ve bu eserlerin Nahçıvan bölgesinde korunduğunu anlattı.
Dominiken rahiplerin 1300'lü yıllarda Katolik cemaati kurmaya başladığını ve bölgenin Katolik alanı haline geldiğini ifade eden Stefano Negro, 1600'lü yıllardan itibaren Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu'na göç etmeye başladığını belirtti. Ayrıca 1720'li yıllarda Osmanlı İmparatorluğu'ndan sığınma hakkı isteyen Dominiken rahiplerinin kutsal emanetlerle İzmir'e yerleştirildiğini hatırlattı.
Aziz Polycarp Kilisesi'nde uzun yıllar misafir edilen cemaat ile kutsal mızrak ve bazı emanetlerin korunduğunu savunan Negro, mızrak ucunun 110 yıl önce yapılan Santissimo Rossario Katolik Kilisesi'ne taşındığını dile getirdi.
"Vatikan geleneksel olarak onaylıyor"
Kutsal emanetlerin tarih içinde yer değiştirdiğini kaydeden Stefano Negro, şöyle konuştu:
"Matematiksel olarak kanıtımız yok, tarihsel olarak mızrağın 1'inci yüzyıldan kaldığı tespit edildi. Anlatılanlar, gelenek ve İsa'nın yarası kilisedeki kutsal mızrağı doğruluyor. Vatikan da geleneksel olarak kilisemizdeki kutsal mızrağı onaylıyor. Bildirilen 3 kutsal mızrak var, birinin Viyana'da birinin de kilisemizde olduğunu biliyoruz. Hangisinin orijinal hangisinin temassal emanet olduğu kesin olarak bilinemiyor."
Orta Çağ'da kiliselerin kutsal emanetlere aç olduğunu dile getiren Negro, "Bir kilisede ne kadar kutsal emanet varsa manevi olarak o kadar zengin sayılırdı. O zaman farklı bir mantık vardı. Bir emaneti alıp orijinaline benzeyen bir başka maddeye dokundurup temassal emanet haline getiriyorlardı. Hangisinin orijinal emanet olduğu bu nedenle anlaşılamıyor" dedi.
Negro, kiliselerindeki mızrak ucunu inceleyen bazı din adamlarının efsanelerde adı geçen kutsal mızrak olduğuna emin olduğunu ve 1800'lü yıllardan itibaren bu iddiayı resmi kayıtlara geçirdiğine değindi.
Vatikan tarafından kutsal mızrağın orijinalliğinin geleneksel olarak onaylanıp mühürlendiğini anlatan Negro, mızrağın tarihini anlatan metnin mührünün açılamadığını bildirdi.
Mızrak efsanesinin 3-4'üncü yüzyıllara dayandığını, onaylama işleminin ise 15. yüzyıla uzandığını kaydeden Stefano Negro, onaylama işleminin geleneklere dayandığını aktardı.
"Mızrak, İsa'nın çilesine ortak olmuş"
Stefano Negro, kutsal emanetlerin bugün cemaat için saygı anlamına geldiğini, söz konusu mızrağın da Hz. İsa'nın çektiği çileyi, acıyı çağrıştırdığını anlattı.
Hz. İsa'nın öldüğü günü anarken kutsal olduğuna inanılan mızrağın koruma kabını sunak masasının üzerine yerleştirdiklerini dile getiren Negro, "Duadan sonra kutsal mızrağın etrafını çiçeklerle donatıyoruz. Bu şekilde imanlılara İsa'nın çilesini daha derin anlatıyoruz" dedi.