Çıkış / Exit

İşleminiz Yapılıyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
English

Bülbül Dağı’nın kuzey yamacında tespit edilen yerleşim izleri, mezarlık olarak kullanılmış olan bu alanda Arkaik Çağa (M.Ö. 7./6. yüzyıl) kadar uzanmaktadır. Hellenistik dönemde (yaklaşık M.Ö. 200) yamaç pekçok terasla donatılarak sonrasında ufak bölmeli ve plansız bir yapıyı barındırmıştır.
   Yamaç Evler günümüzde yaklaşık 4.000 m² lik büyük bir ada insula (pekçok kişiye kiralanan bir ev) olarak tanımlanabilir: Üç teras üzerinde herbirinin girişi ayrı olan altı farklı oturma birimi bulunmaktadır. Adanın her iki yanında 27.5 m.lik bir seviye farkını telafi eden iki tane sokak vardır. Yamaç Evler'in kuzey cephesi Kuretler Caddesi üzerinde bir sıra taberna (dükkan) ile sınırlanmakta, Ephesos şehrinin ızgara planını takip eden Yamaç Ev Caddesi de güney sınırı oluşturmaktadır.
   Erken Roma İmparatorluk döneminde (M.S. 20 civarı) inşaa edilmiş olan oturma birimleri çok katlı, sıra sütunlarla çevrili (peristil), etrafında oturma ve ev idaresi ile ilgili çalışma mekanlarının gruplandığı birer merkezi avlu ile karakterize edilmiştir. Su ihtiyacı ve gideri kuyularla sağlandığı gibi, pekçok kola ayrılan bir kanal sistemi de mevcuttu. Evin resmi kabul salon veya odaları zengin süslemelerle donatılmışken, mutfak ve tuvalet gibi, evin çalışma ve kullanıma yönelik kısımları daha basittir. Özellikle günümüze ulaşmayan üst katların lüks içinde olduğunu tasavvur etmek gerekir; kaldı ki bu üst kat odaları ziyaret ve ziyafet amacıyla kullanılmaktaydı.
   Pekçok ufak tefek ve tek tek tadilatın yanı sıra Yamaç Evleri tümden etkileyen toplamda dört ya da beş tane yapı evresi saptanabilmiştir. Bu yeniden şekillendirmelerde orta terastan iki adet oturma birimi yaratılmış, bunun da ötesinde Oturma Birimi 4’ün toplam alanını hayli küçülten bir de kent sarayı inşaa edilmiştir.
M.S. 3. yüzyılda ardarda meydana gelen depremler sonucunda Ephesos’un şehir merkezinde barınmak imkansızlaşır. Bu öngörülemeyen doğal afet sonucunda Tahribat tabakalarında evlere ait her tür eşya kısmen de olsa korunagelmiştir.
   Geç Antik Çağda harabe acil ihtiyaçlara cevap verecek şekilde uyarlanarak kullanılmış, ancak M.S. 5. yüzyıl süresince birtakım mimari önlemler alındığı görülmektedir. Alanın tamamiyle yeniden düzenlenmesi ise ancak M.S. 7. yüzyılın başında gerçekleşmiş, Roma dönemi evlerinin üzerinde değirmenler, nalbantlar ve çömlekçilerin olduğu bir erken Bizans dönemi el sanatları mahallesi kurulmuştur.

 Bu tarihi alanı yakından incelemek ve gezmek için TIKLAYINIZ.

11. Popüler Çocuk Şarkıları Yarışması'nın Birincisi Belirlendi !

Çocuklardan oluşturulan jüri, Mahmut Sözer'e ait 'Olur Bu Dünya Çocuklara Saray' adlı eseri birinciliğe layık gördü. Bu yıl 11'inci kez düzenlenen 'Popüler Çocuk Şarkıları Yarışması'nın birincisi belli oldu. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'ndan (TRT) yapılan açıklamaya göre, Mahmut Sözer'e ait 'Olur Bu Dünya Çocuklara Saray' adlı...

İzmir'li Doktorlar Bu Akşam Sahnede!

İzmir İl Sağlık Müdürü Dr. Bedia Türkyılmaz ve İzmir İl Sağlık Müdür Yardımcısı Nesrin Gedik'in girişimleriyle ilk kez oluşturulan İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Türk Sanat Müziği Korosu'nda görev alan hekimler, hemşireler ve sağlık personeli bu akşam verecekleri konserin heyecanını yaşıyor. Yaklaşık iki ay önce oluşturulan ve çok sayıda hekim ve...

Gediz Üniversitesi, İzmir'de Nanoteknoloji laboratuvarı kurdu!

Gediz Üniversitesi, İzmir' de Türkiye'nin en büyük beş nanoteknoloji laboratuvarlarından birini kurdu... Gediz Üniversitesi, Türkiye'yi nanoteknolojinin üssü yapacak bir laboratuvar yatırımı yaptı. Gezi üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadullah Çevik, hedeflerine yeni buluşlarla ulaşacaklarını ve her türlü desteğe açık olduğunu belirtti. İzmir Seyrek'te...

Muhteşem Yüzyıl Artık Avrupa' da !!!

Türkiye'nin en çok izlenen ve en yüksek bütçeli dizilerinden olan Muhteşem Yüzyıl, dünyanın 45 ülkesinin ardından bir Avrupa ülkesine, İtalya'ya satıldı. İTALYA TARAFINDAN SATIN ALINAN İLK TÜRK DİZİSİ Balkanlar ve Ortadoğu'nun ardından Rusya'ya ve sonrasında İtalya'ya da satılan Muhteşem Yüzyıl, İtalya tarafından satın alınan ilk Türk dizisi...

Su seviyesinin 11 km. altında yaşama rastlandı.

Bilim adamları, deniz seviyesinin 11 kilometre altında bulunan ve Dünya'nın en derin yeri kabul edilen Mariana Çukuru'nda mikrobik yaşama rastladıklarını açıkladı. ''Nature Geosciences'' dergisinde yayımlanan çalışmada, Mariana Çukuru'nun dibinde çok sayıda mikroorganizma bulunduğu belirtildi. Daha önce, deniz yüzeyindeki basıncın yaklaşık bin...
erotik
Live İzmir