Çıkış / Exit

İşleminiz Yapılıyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
English

Paris’teki ünlü Louvre Müzesi’nden Smyrna Apollonu ve Smyrna Jüpiteri heykellerinin İzmir’e iadesini isteyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yanıt geldi: “Biz o eserleri, 1680’de Türk piyasasından  tamamen yasal yollardan edindik. İade edemeyiz”
“Bu yanıt bizim için sürpriz olmadı” diyen Başkan Kocaoğlu, hemen ikinci mektubu yazdı. XIV. Louis döneminde Türk piyasasının ne olduğu  ve bunun ‘hukuki bir edinim’ için ne kadar öne sürülebileceği  konularını gündeme getiren Başkan Kocaoğlu, “Dünyadaki yankılarına bakılırsa, mektubumuzun hedefine ulaştığı anlaşılıyor. Bu uzun soluklu bir mücadeledir. Kültürel ve tarihsel mirasımıza sahip çıkma kararlılığımızı sürdüreceğiz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bir süre önce ünlü Louvre Müzesi’nin CEO’su Henri Loyrette’e gönderdiği mektuba yanıt geldi. Louvre’da sergilenen Smyrna Apollonu ve Smyrna Jüpiteri heykellerinin İzmir’e iadesini isteyen Başkan Kocaoğlu’na olumsuz yanıt veren Loyrette, “Bu eserler , 1680’de,  o vakitler ülkenizle ayrıcalıklı  ilişkileri bulunan Kral XIV. Louis adına  Türk piyasasından  tamamen yasal yollardan edinilmiş bulunmaktadır. Mektubunuzda değindiğinizin aksine,  uluslararası sözleşmeler, tümüyle kanuna uygun yollardan yüzyıllar önce edinilmiş eserlerin iadesini öngörmemektedir. Bu konudaki tek düzenleme, Fransa’nın da 1997’de onayladığı ve geriye yürümeyen 1970 tarihli Kültürel Değerler Hakkında UNESCO Sözleşmesi’dir. Bu eserler, ayrılmaz biçimde Fransız koleksiyonlarındadır ve iadeleri düşünülemez” dedi.

Loyrette’in olumsuz yanıtı üzerine vakit kaybetmeden ikinci mektubunu yazan Başkan Kocaoğlu ise satırlarında şu ifadelere yer verdi:

UNESCO Sözleşmesi’ne atıf
“İzninizle XIV. Louis döneminde, yani 1680’de ‘Türk piyasası’nın ne olduğu  ve bunun ‘hukuki bir edinim’ için ne kadar öne sürülebileceği  konularını  şimdilik bir yana bırakıyorum. 1970 UNESCO  Sözleşmesi’nin de tüm diğer sözleşmeler gibi emsaller ve teamüllerle değiştirilip geliştirilebilir nitelikte bir uluslararası belge olduğu görüşümü sizin de paylaşacağınızı sanıyorum. Ayrıca isimleri bile kentimizle anılan eserlerin, müzenizin de desteği ve işbirliğiyle düzenlenerek açılacak bir müzede, ait oldukları topraklarda, beraber var oldukları eserlerle yan yana sergilenmesinin anlamlı olacağına dikkatinizi çekmek istiyorum.”

Yazdığı ilk mektubun, kendi imzasını taşımakla birlikte, İzmir’de düzenlenen Kültür Çalıştayı’nın katılımcısı sanatçı, kültür profesyoneli, akademisyen ve sivil toplum temsilcilerinin ortak kararıyla kaleme alınmış olduğunu hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Tarihsel ve kültürel miras konusunun yöneticiler ve akademisyenler tarafından halklar adına yürütüldüğü bir gerçektir. Konunun büyük bir yankı bulması,   uluslararası medyanın konuya gösterdiği ilgi ve hassasiyetten kaynaklanmıştır. İzmir’in mirasını korumak ve geliştirmek için etkin bir çalışma yürütme kararlılığını sizinle paylaşır, yapılacak çalışmalara Louvre’un ve uzmanlarınızın katılımından memnuniyet duyacağımızı özellikle belirtmek isterim” şeklinde konuştu.

“Yanıt sürpriz olmadı”
Louvre CEO’su Henri Loyrette’in yanıtındaki olumsuz ifadelerin kendisi için sürpriz olmadığını kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Öncelikle Louvre’a yazdığımız mektubun  hedefine ulaştığına inanıyorum. Bir kere kamuoyunda müthiş bir sahiplenme oluştu. Uluslararası medya, iade talebimize büyük ilgi görterdi. İzmir’in kültür mirasına sahip çıkışı, dünyada çok olumlu yankı buldu. Blog’larda Turkiye’nin dört bir yanından insanlar ‘biz de bir şeyler yapmaya hazırız’ diye yazdılar. Louvre’dan gelen yanıtta ‘heykelleri vermeyiz’ deniyor. Şimdi bu isteğimizden vazgeçmeden işbirliği talebimizi yineliyoruz. Kendilerini görüşme yapmak için İzmir’e, Agora’ya; müzelerinde, vitrinlerde  duran eserlerin yurdu olan topraklara davet ediyoruz. İzmir, kültürel ve tarihsel mirasına sahip çıkarak kültür alanındaki atılımlarını sürdürmeye kararlıdır.”

 

Osmanlı Mirası Süsleme Sanatı : KAT!

Altın varaklarla çerçevelenmiş cennet bahçeleri, kâğıttan yapılmış renk ormanları, kâğıdı nakış nakış işleyen kat'ı sanatı. Arapça bir kelime olan kat'ı, kesmek anlamına geliyor. Kat'ı sanatı ise, kâğıt ve deri gibi farklı malzemelerin kesilerek motif ve resimlerin ortaya çıkmasından oluşuyor. Kökleri milattan sonra 2. yüzyıla dayanan bu...

''Çifte Şelale'' Doğa Tutkunlarının Uğrak Yeri Oldu

Teşvikiye Beldesi'ndeki Çifte Şelale, havaların ısınmasıyla özellikle İstanbul'daki doğa tutkunlarının uğrak yeri oldu. Yalova'nın Çınarcık ilçesine bağlı Teşvikiye Beldesi'ndeki Çifte Şelale, havaların ısınmasıyla doğa tutkunlarının uğrak yeri oldu. Çifte Şelale, son yıllarda Türkiye'nin nüfusu en yoğun ve en hareketli şehri...

Tarihsel Sembollerle ''Tılsımlı Resimler''

Altoparlak'ın memleketi Tarsus'un simgesi olan Şahmeran'ın ağırlıklı olarak kullanıldığı eserler, 28 Mart Cumartesi gününe kadar sanatseverler tarafından görülebilecek. Serginin açılışında konuşan Funda Altoparlak, ཌྷ yıldır resim öğretmeniyim. Bir yandan da resim yapıyorum. Okulu bitirdiğim sene bir resim yarışmasında Türkiye ikincisi...

2 Bin 500 Yıllık Antik Mezarlık Ortaya Çıktı!

Sinop'ta Müze Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan kurtarma kazısıyla 2 bin 500 yıllık antik mezarlık (nekropol) ortaya çıkarıldı. Sinop'ta geçen Mart ayında kent merkezi Gelincik Mahallesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılması planlanan Kültür Merkezi inşaatı temel hafriyatının Sinop Müze Müdürlüğü uzmanlarınca denetimi sırasında...

Bilinmeyenleriyle Sultan Ahmet Camii!

- Sultan 1. Ahmet tarafından 1616 yılında mimar Sedefkar Mehmet Ağa'ya Ayasofya'nın karşısında yaptırılan Sultanahmet Camisi, kentin en çok turist çeken mekanları arasında ön sıralarda yer alıyor. Cami'nin temelleriyse 401 sene önce 31 Aralık günü atılmıştı. - Osmanlı sultanları ve ailesi tarafından yaptırılan ve 'Sultan camileri' anlamına...
erotik
Live İzmir